HORLAYAN İNSANLAR BİR METAFOR OLURSA
Bazı insanların sağlıksız şemalarının, bilişsel çarpıtmalarının karşısındaki insanı rahatsız etmesini horlayan biri ile uyumaya benzetiyorum. Sinir bozucu, uyuyamama ve uyumaya çalıştıkça hiç uyuyamama... Üstelik bir de buna bazı insanların " kim? Ben mi? Ben horlamam ki!" tepkisi eklenince daha bir çekilmez oluyor durum.( Bence farkındalık denen şey bilginin eyleme dökülmesidir. *Kendi durumunu bilmesi de yetmez. O şey her neyse farkında olması gerekir ki bunun içinde kişinin uyanış (bazen kendi çabalarıyla bazen bir psikoterapi gerekebilir. Çünkü şemalarımız , bilişsel çarpıtlarımız çocukluk çağlarında ne öğretildiyse o şekilde hal alır. Bir nevi kaba göre şekil alır. İyi yanı ise ömür boyu onları değiştirebilme, esneltebilme gücümüz var. Fakat bunun olması için farkındalık gerekli.) Peki ne yapmalıyız? Fantastik filmleri seven bir insan olarak hayal gücümü kullanıp bir ses efekti olarak düşünürsem olabilir mi? Malesef hayal gücü gerçekliğe karşı bir yere kadar idare ediyor sizi. Başımızı yastığa (kuma) gömüp sesten uzaklaşmaya çalışsak? Nefessizlik uykusuzluğu destekleyen bir etken olur çıkar. Bu durumda ya kişiye bir uyanış sağlayarak (ki bu emek ister, karşısınızdaki insanın az çok esnek olmasını ister, yardıma açık olmasını ister) ya da o ortamda doğru mesafe aralığını yakalayarak ( yani hem kendinizi koruyarak hemde onu rahatsız etmeden) çözüme gidillebilir.
* Buradan Burcu'ya selam olsun! Burcu'nun tanımına göre; Bilmek farkındalığın ardından gelen bir şey fark edersin ve onun farkındalığının bilgisine sahip olursun.Benim demek istediğimse şu; kişi bilmeden farkındalık yaşayamaz salise bile olsa bilgi önce gelir. Her farkındalık yaşayan bilir ama her bilen farkındalık yaşamaz. Aslinda aramızdaki fark sadece öncelik meselesi. İki uçlu olarak kabul edebiliriz iki tanımı da.
Karikatür: Yiğit Özgür
Yorumlar
Yorum Gönder